Enflasyon Muhasebesi

  • Enflasyon Muhasebesi

    Genel Fiyat düzeyinin sürekli olarak artması ve satın alma gücünün azalması olarak tanımlanabilen enflasyon 2000’li yıllara kadar Türkiye ekonomisini uzun yıllar boyunca etkisi altına almıştır. 2000’li yıllarda enflasyon tek hanelere kadar inse de özellikle 2021 yılından itibaren Türkiye’de yeniden ciddi bir problem haline gelmiştir. Enflasyon bir yandan sosyal adaletin sağlanmasında bir engel teşkil ederken, diğer bir yandan ülkelerdeki yatırım ve tasarruf miktarını olumsuz şekilde etki etmektedir.

    Yüksek enflasyonlu ekonomilerde, tarihi maliyet esasına dayalı muhasebe sistemlerinden elde edilen mali tablolardaki bilgiler, işletmelerin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını doğru ve gerçeğe uygun olarak yansıtmamaktadır. Enflasyonist dönemlerde, kazanç üzerinden alınan vergiler, aslında işletmelerin gerçek kârından değil, fiktif kârlar üzerinden hesaplandığından, verginin niteliği değişmekte ve kazanç üzerinden alındığı sanılan vergiler sermaye üzerinden alınan bir vergi niteliğine dönüşmektedir.

    Kurumların kayıtlarını enflasyon düzeltmesi uygulayarak güncellemeleri bir yandan faaliyetlerini doğru ölçümlemek, bir yandan da vergi matrahının doğru tespit edilmesi açısından çok önemlidir. Enflasyon dönemlerinde işletmelerin faaliyetini verimli ve kârlı bir şekilde sürdürebilmesi, fiyat değişikliklerinin işletme sonuçları üzerindeki olumsuz etkisinin giderilmesi ve mali tabloların fiyat hareketlerine göre yeniden düzenlenmesi ile mümkündür.

    Türkiye, yüksek enflasyonun bu olumsuz sonuçlarını bir miktar bertaraf edebilmek için 17.12.2003 tarihinde 5024 sayılı kanun ile Vergi Usul Kanunu’nda bir düzenleme yapmıştır. Buna göre şirketler 31.12.2003 yılı itibariyle enflasyon muhasebesi yaparak kayıtlarını düzeltmişlerdir. Ancak 2004 yılını izleyen dönemlerde kanunda yer alan enflasyon düzeltmesi koşulları oluşmadığından uygulama sadece bir sene devam etmiştir.

    Enflasyonun 2021 yılı sonunda tekrar çok yüksek seviyelere çıkması, şirketlerin kayıtlarını enflasyon düzeltmesi yaparak güncellemesi zorunluluğunu doğurmuştur. Vergi Usul Kanunu mükerrer 298/A maddesindeki düzenleme uyarınca, 31 Aralık 2023 tarihli bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

    555 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre, enflasyon düzeltmesi uygulanması için gerekli şartlar aşağıdaki şekildedir:

    1. İçinde bulunulan hesap dönemi dahil son 3 hesap döneminin kümülatif Yİ-ÜFE artışının %100’den fazla olması,
    2. İçinde bulunulan hesap döneminde ise %10 ’dan fazla olması,
    3. Bu iki şartın birlikte gerçekleşiyor olmasıdır.

    2023 yıl sonu Yİ-ÜFE endeksine göre Türkiye’de enflasyon %64,77 olarak gerçekleşmiş olup gerekli şartlar sağlanmıştır. Bu nedenle bilanço usulüne göre defter tutan tüm mükelleflerin 31 Aralık 2023 tarihli bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutması gerekmektedir.

    2023 yılı mali kârı (kurumlar vergisi matrahı) düzeltme öncesi bilanço öncesi bilanço rakamlarına göre tespit edilecektir. Diğer bir deyişle uygulama sonucu ortaya çıkacak olan enflasyon düzeltme farkları 2023 yılı için vergiye tabii değildir. Ancak 2024 yılından itibaren kurumların enflasyon düzeltme uygulaması sonucunda oluşacak farklar kurumlar vergisi kapsamında olacaktır.

    Enflasyon düzeltmesi uygulaması kurumların 2023 yılı kurumlar vergisi beyannamelerini vereceği beyannamede yer alacaktır. Uygulama 2024 yılından itibaren her geçici vergi döneminde yapılmaya devam edecektir. Geçici Vergi Beyannameleri Türkiye’de ilk üç çeyrek dönemde verilmektedir.

    Enflasyon düzeltmesinde şirketlerin kayıtlarını aşağıdaki işlemleri yaparak güncellemeleri gerekmektedir.

    • Bilançoda yer alan kıymetlerin parasal - parasal olmayan kıymet ayrımına tabi tutulması,
    • Parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak düzeltmeye esas değerlerinin bulunması,
    • Parasal olmayan kıymetlerin düzeltmeye esas tarihlerin tespit edilmesi,
    • VUK’nun geçici 31 ve 32’inci veya Mük. 298/Ç maddeleri kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetler için, yeniden değerleme sonrası değerler dikkate alınması,
    • TÜİK tarafından açıklanan Yurtiçi ÜFE endeks değerleri dikkate alınarak, düzeltmeye esas tarihlerden hareketle düzeltme katsayılarının belirlenmesi,
    • Düzeltme katsayısı ile düzeltmeye esas değer çarpılmak suretiyle parasal olmayan kıymetlerin düzeltilmiş tutarlarının bulunması.
    • Düzeltme farklarının tespit edilmesi,
    • Muhasebe kayıtlarının yapılması (Enflasyon Farkı Hesabı – Enflasyon Düzeltme Hesabı).
    • Bilançonun düzeltilmiş yeni değerleriyle ifade edilmesi.

    Andersen Türkiye Enflasyon düzeltmesi konusunda deneyimli personeli ile müşterilerine hizmet vermektedir. Bu bağlamda Andersen Türkiye yöneticileri 9 Aralık 2023 tarihinde konu hakkında ilgilenenleri bilgilendirmek ve bir farkındalık yaratmak amacıyla Medeniyet Üniversitesinde herkese açık bir seminer vermiştir.

    Enflasyon Muhasebesi

    Devamı
  • 1